Girdap, hareketin içinde kayboluşu ve o kayboluş sırasında yeni bir merkez bulma hâlini anlatır. Kızıl ve turuncu tonların yükselen enerjisi, derin lacivertin içinde dönerek yavaşça sükûnete dönüşür.
Sanatçı bu eserde rengi bir duygu değil, bir yön olarak kullanır. Her fırça darbesi izleyiciyi merkeze doğru çeker; sıcak ve soğuk renklerin oluşturduğu kontrast, dış dünyanın kaosu ile iç dünyanın dinginliği arasında akıcı bir geçiş yaratır.
Girdap, insanın kendi içsel akışına teslim olma cesaretini temsil eden bir görsel deneyimdir.